Ödüllü fotoğrafçı Alegra Ally, dünyanın dört bir yanını dolaşarak yerli kadınların hamilelik, doğum ve annelik pratiklerini araşıp fotoğraflıyor.
20 yılını dünyanın çeşitli yerlerindeki kültürleri araştırarak geçiren Alegra Ally, özellikle doğum ve hamilelik üzerine çalışan bir araştırmacı, etnograf ve fotoğrafçı. 38 yaşındaki Ally, 2011 yılında başlattığı “Wild Born Project” (Vahşi Doğanlar Projesi) ile yerli kadınların hamileliklerini nasıl geçirdiklerini, nasıl doğurduklarını ve anneliği nasıl algıladıklarını gözler önüne seriyor.
Alegra Ally, yolculuklarına henüz yaşı çok gençken başladı ve ilk kez, Papua Yeni Gine’deki ormanlarda yaşayan yerlilerle 4 ay geçirdi. Anlattığına göre, daha sonra Sepik Nehri’nin ötesine kanoyla yaptığı yolculuk ve buradaki bir kabileye kabul edilişi, hayatını sonsuza kadar değiştirdi: “Yaklaşık 20 yıl süren yolculuğum böyle başladı ve beni bugün olduğum kişi haline getirdi.”
Ally’nin 2001 yılında yayınlanan ilk kitabı “Touching Genesis”, Papua’daki ilk seyahatlerini anlatıyor. Ally Papua Yeni Gine’deki araştırmalarından sonra Namibya, Palawan, Filipinler, Hindistan ve Sibirya’dan toplam 10 yerli kabileyi ziyaret etti ve buralardan hikayeler topladı.
Wild Born Project ile yerel kültürlerine sıkı sıkıya bağlı yerli kadınların arasında zaman geçiren Ally, onların hikayelerini dinliyor ve özellikle hamilelik dönemlerinde yaptıklarını, nasıl doğurduklarını, doğum sonrası süreçlerde neler yaptıklarını ve nasıl ritüeller gerçekleştirdiklerini belgeliyor. Alegra Ally, Instagram hesabında da çektiği fotoğrafların bazılarını paylaşıyor.
Yanlarında kaldığı ve yaşam pratiklerini incelediği yerli kadınların hayatındaki hikayelerin çok önemli olduğunu ifade eden Ally, “birçok kabile yerlisi doğayla iç içe yaşıyor ve hikayelerle iletişim kuruyorlar. Kültürel inançların etrafında şekillenen bu hikayeler bizim için de çok önemli ancak bunlar zamanla kaybolmaya yüz tutuyor” diyor. Kendisine ilham veren bu kadınların hikayelerini fotoğraflar ve videolar aracılığıyla ölümsüzleştirmek isteyen sanatçı, The Wild Born Project ile bu kaybolan hikayeleri derliyor, dünyanın farklı yerlerinden kadınların yaşamlarını ve kadınlıklarını ön plana çıkarıyor. Namibya’daki Himba kabilesinin genç kadınlarını belgeleyen Ally, ilk kez adet gören genç kadınların birer kraliçe gibi taç takılarak onurlandırıldığı ve bu önemli geçişin bir hafta boyunca bir festival havasında kutlandığına dair hikayeler anlatarak, günümüzde kadınlığa ve menstruasyona bakışı da sorguluyor.
Kutuplarda yüzlerce kilometrelik göç yollarını geyiklerin çektiği tahta arabalarla kat eden Nenet yerlilerini de görüntüleyen Ally, -60 derece soğukta, dünyanın en zor hava koşullarından birinde çocuk doğurmanın ve büyütmenin nasıl olduğunu belgeliyor.
Nenet halkı, yenidoğan bebeklerini çadırlarının tavanına astıkları el örgüsü sepetlerde yatırıyor. Halkın sözlü tarihini inceleyen ve hikaye anlatıcılarından kültürlerini dinleyen araştırmacı; Nenetlerin tabuları, seremonileri, deyişleri, şarkılarını da içeren bir derleme hazırlıyor.
Nenet kültürel mirası için çalışan organizasyonlarla da ortaklaşan Ally, bu derlemeyi yazar Kim Frank ile birlikte “Women at the End of the Land” adıyla kitaplaştırmayı düşünüyor.
Bir yanıt bırakın