Zehirli balıklar kıyımızı tehdit ediyor

Zehirli balıklar kıyımızı tehdit ediyor

Süveyş kanalının açıldığı tarihten bugüne 400’den fazla deniz canlısı Kızıldeniz’den Akdeniz’e geçiş yaptı. Aralarında taşbalığı gibi zehirli türlerinde olduğu deniz canlıları Türkiye kıyılarında da tehdit oluşturuyor.

Diren Selimoğlu

Süveyş kanalının 1869 yılındaki açılışının ardından farklı ekosistemler arasında meydana gelen olumsuz etkileşimler TÜBİTAKın Bilim ve Teknik Dergisinde ele alındı. Akdeniz ile Kızıldeniz arasındaki coğrafi engeli kaldıran Süveyş kanalı, Kızıldenizden gelen yeni balık türlerinin Akdenizde yayılmaya başlamasına neden oldu. İlk kez 1902de bir gümüş balığı türü olan Atherinomorus lacunosus Akdenizdeki ilk Kızıldenizli olarak literatüre geçti. Zaman içinde geçişler artarak devam etti. Konuyla ilgili sürekli güncel araştırmalar yayınlayan Uluslararası Akdeniz Bilimsel Araştırmalar Komisyonuna (CIESM) göre 116 balık, 70 kabuklu, 137 yumuşakça ve 110 deniz bitkisinin Akdenize geçtiği biliniyor. Bu sayı devamlı artarken, çoğu deniz canlısı türü henüz ülkemizde yaşamıyor. Ülkemizdeki ilk kayıt ise 1943te İskenderun Körfezinden bildirilen Leiognathus mediterraneus türü oldu.

AKDENİZ TROPİKLEŞİYOR

Süveyş kanalının açılması nedeniyle yaşanan deniz canlısı göçü, Akdenizin canlı yapısını yavaş yavaş tropik denizlerinkine benzetiyor. Bugün kıyı kesiminde yapılan herhangi bir dalışta bir zamanlar Kızıldenizde yaşayan türlerle karşılaşmak çok olağan. Sokar balıkları, trompet balıkları, balon balığı, deniztavşanları bunlardan bazıları. Göç nedeniyle Akdeniz, özellikle Doğu Akdeniz, dinamik bir ekosistem yapısına bürünmüş durumda. Akdenizde yaşayan bazı balık türlerini tehdit eden Kızıldeniz balıkları, kendilerine özellikle kıyı ekosisteminde yer buluyor.

KIZILDENİZİN ZEHİRLİ TÜRLERİ KIYILARIMIZDA

Kızıldenizden gelen deniz canlıları arasında tehlikeli ve zehirli olanlar Akdenizde önemli bir tehdit oluşturuyor. Bunlardan üzgün balığı vücudunda bulunan dikenlerden dolayı balık ağlarına zarar verebiliyor. Balon balıkları ise zehir taşıdığından yendiği zaman ciddi tehlikeye yol açabiliyor. Bunun yanı sıra denize girenler için tehlikeli olabilecek omurgasız türlerden zehirli denizanasının sayısı yaz aylarında zaman zaman patlama yaparak artıyor ve insanlar için tehlike oluşturuyor. Diğer bir zehirli tür ise uzun dikenli denizkestanesi. Bu tür özellikle Antalya kıyılarında, kıyıdan denize girenler için tehlike oluşturuyor. Deniz alglerinden terörist yosun olarak da bilinen tür 2000li yıllarda kıyı ekosisteminde yaygın biçimde rastlandı, ancak günümüzde bu türe rastlanma oranı düştü.

ÜLKEMİZDE EN SON TAŞBALIĞI GÖRÜLDÜ

Ülkemizde görülen son ziyaretçi ise Kasım 2011de İskenderun Körfezindeki Yumurtalık açıklarında yakalanan bir taşbalığı. Bu tür Türkiyeden ilk, Akdenizden ise ikinci defa bildiriliyor. Dikenlerinde taşıdıkları etkili zehirle bilinen taşbalıkları, kıyılarımızda yaşamaya uyum sağlamayı başarırsa insan sağlığı açısından potansiyel tehlike oluşturacağı bilim insanlarınca dile getiriliyor.

İlk yorum yapan olun

Bir yanıt bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*